“Ben Mudanya’nın Tayyibiyim” derken (kulaklarımla duymadım, öyle söyleniyor) neyi kastetmişti bilemiyorum. Lakin, Mudanya’yı yönettiği on yıl boyunca neredeyse herkesle, hepimizle kavga ettiği, küstüğü, pek çok muhalifin üstünü çizdiği bilinen bir gerçek.
Unutanlar için küçük bir hatırlatma yapıp öyle devam edeceğim.
Kendisini tanımadığım halde oy vermiş, desteklemiştim. Kendi halinde, hobi olarak köşe yazısı yazan bir Mudanyalı’ydım. Mudanya’da ne siyasi ne ekonomik hiçbir çıkarım yoktu ve durum değişmedi. Mudanya’da ne siyasi ne ekonomik hiçbir bağlantım, çıkarım yok.
Mudanya’nın çıkarları doğrultusunda yanlış olduğuna inandığım gerçekleri kaleme aldım. Bunu kendisi de biliyordu ama çok önemli bir-kaç zaafı vardı. Egosu yüksekti, eleştiriye tahammülü yoktu, ekip çalışması onun için belirtisiz isim tamlamasından başka bir şey ifade etmiyordu. Kendisinin yönetmediği, kendisinden icazet almadan iş yapmaya kalkan herhangi bir kurum, kişi ya da sivil toplum örgütü Çanakkale’den kovulması gereken Anzak taburu gibi bir şeydi.
Benim ön yargısızca, doğruları kaleme aldığımı bildiği halde ilk yazdığım eleştiriden sonra küstü bana. Sadece bana küsmekle kalmadı. Köşe yazısı yazdığım Mudanya.gen.tr ve doğal olarak imtiyaz sahibi arkadaşım Öner Kıran’a da kızdı. Sadece kızmakla kalmadı. Hiçbir şekilde reklam, ilan ve benzeri bir çalışma da yapmadı. Otuz küsur yıldır tanıdığım Atatürk sevdalısı arkadaşımı da neredeyse Conkbayırı’na ayak basmış İngiliz askeri gibi gördü. Ha, bu arada şunu da ifade edeyim ki; istediği kurumla reklam ve ilan ilişkisinde bulunmak tabiî ki en doğal hakkıydı. Arada basın sorumlusu arkadaşla ilettiği mesajlar da kulağıma geldi. “Bu arkadaş yazmasa iyi olur”. Bu arkadaş dediği kişi ben oluyorum. “Ben senin ne kadar dürüst biri olduğunu biliyorum” cümlesini yüzüme söylerken de meğer Hamlet’ten bir tirat yapıyormuş.
Buraya kadar herkes kimden, neyden bahsettiğimi anlamıştır. Lakin konumuz hepinizin anladığı kişi değil. Konumuz yeni seçilen Mudanya yönetimi.
On yıllık hüsranın, kavganın, başarısızlığın ardından “Arrivederci Mudanya” diyerek giden recepsavar gibi mi yöneteceksiniz Mudanya’yı yoksa farklı bir bakış açısı mı olacak göreceğiz.Yukarıda belirttiğim gibi istediğiniz kurumla çalışmak en doğal hakkınız. Ama önce kurumlarla ve STK’lar ile kopan bağı onarmanızı tavsiye ederim, naçizane. Öncelikle Mudanya’nın bütün yerel medya kuruluşlarına basın bültenlerinizi tam ve zamanında gönderin. Tabi, bunu yapabilmek için öncelikle geçmişten kalan parazit, pas ve benzeri süngerlerden kurtulmak lazım.
Yani diyorum ki, birilerinin dolduruşuna gelip recepsavar gibi ayrımcılık yapmayın. Adil olun, şeffaf olun. İsterseniz. İstemezseniz de keyfiniz bilir. En azından Özgür Bey’i örnek alın.
Bir de satılacak mülkler konusu var ki; çok gürültü kopacak gibi geliyor bana.
Bülent Bey’e katılmamak mümkün değil. İllaki bu borçların dökümü çıkarılmıştır, hesap, kitap yapılmıştır da? Devir aldığınız makamı önceden AKP ya da MHP yönetiyor olsaydı yine bugün yaptığınız gibi sessiz mi kalacaktınız?
Ben olsam pek çok devir alan belediye başkanının yaptığı gibi gelir- gider ve borç durumunu gösteren mali tabloyu öncelikle bağımsız denetmenlere inceletir, akabinde şeffaf olarak halk ile paylaşırdım. Tabiî ki sizler yönetiyorsunuz ve keyfiniz bilir. Nasıl isterseniz öyle yönetmekte serbestsiniz.
Umarım daha önceki dönemde recepsavarın gölgesinde siyaset yapmak zorunda kalan arkadaşlarım da bu kez kendi iradeleri doğrultusunda adil, bağımsız, kendi birikim ve karakterlerini ortaya koyabilecekleri bir ortamda siyaset yapıp, Mudanya’ya faydalı olma şanslarını yaratabilirler.
Otuz yılı heba edilen, özellikle son on yılı bana göre bomboş geçmiş Mudanya’nın artık gıpta edilecek bir ilçe olması en büyük temennim. Lütfen artık Mudanya’ya barışı getirin, ortak aklı getirin. Ağacı olan, yeşili olan, herkes için güvenli bir sahil bandı yapın. Kaldırım işgallerine ve özellikle hafta sonlarında ortaya çıkan işporta kirliliğine son verin. Hala kaldırımı olmayan yollarımızı da lütfen fark edin.
Bu saatte sonra bir sakin şehir beklentim yok ama biliyorum ki Mudanya için yapılabilecek pek çok güzel şey var. Andersen veya La Fontaine hikayeleri okumayalım artık. Bize Keloğlan hikayeleri okutun biraz.Lütfen başarılı olun Arkadaşlar. Lütfen.
Ümit ATİLLA
08.05.2024
