Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ederek bundan sonra siyasi hayatına Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi'nde devam edeceğini açıklayan Mudanya Belediye Meclis Üyesi Mehmet Er'in 5 Mart 2021 Cuma günü yapılan mecliste açıklaması yarım kaldı.
Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın söz vermesi ile konuşmasına Bitlis'in Tatvan ilçesinde düşen askeri helikopterde şehit olan askerlerimize rahmet yakınlarına sabır dileyerek başlayan başlayan Meclis Üyesi Mehmet Er'in sözü yaşadığı istifa sürecine getirmesiyle Başkan Hayri Türkyılmaz tarafından "Mehmet" diye ismiyle hitap edilerek kesildi. Bir sataşma üzerine kendisine söz verdiğini belirten Başkan Hayri Türkyılmaz bu konuları özelde konuşmasını istedi.
Meclis Üyesi Mehmet Er "Şunu bilin ki biz Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi altında susmayacağız ve konuşacağız. Gerekli yerlerde de konuşmaya devam edeceğiz. Teşekkür ederim "diyerek nazikçe konuşmasını sonlandırdı.
Tüm bu yaşananlardan sonra Memleket Hareketi Meclis Üyesi Mehmet Er belediye meclisinde yapacağı konuşma metnini basınla paylaştı. Meclis toplantısına Mehmet ER'in kırsal mahallesi olan Çepni'den 40 kişilik Çepni'li vatandaşın destek vermek için meclise katılması dikkat çekti.
Meclis Üyesi Mehmet Er'in Meclis Salonunda Tamamlanmasına İzin Verilmeyen Konuşmasının Tam Metni;
Sayın meclis üyeleri ve saygıdeğer hemşehrilerim, öncelikle herkese merhaba. Geçen hafta kendimce haklı bulduğum ve özellikle CHP'li meclis üyelerine yapılan eleştirilere cevap vermek amacıyla yapmış olduğum açıklamayı hepiniz biliyorsunuz. Sayın Bülent Erden Bey'le kesinlikle şahsi bir atışmamız olmamıştır ve hatta açıklamamın ertesi günü kendisi bizzat beni arayarak bana kırgın olmadığını, siyasette bu tarz karşılıklı atışmaların olabileceğini, asla şahsi bir kininin olmayacağını belirtmiştir.
11 yıl önce üye olduğum partimden istifa etmemin gerekçelerini yaptığım açıklamada belirtmiştim. Aynı şeyleri tekrar etme gereğini duymuyorum. Ancak istifamın ardından beni arayan ve sosyal medyada bilip bilmeden beni kastederek alakasız paylaşımlar yapan partili arkadaşlara çok kırıldım. Beni arayan kişilerden biri, "yerel seçimlerde arkanda duran onca kişinin ve gençlerin hakkı var, onların hesabını nasıl ödeyeceksin" suçlamasında bulundu. Bunu söyleyen kişi keşke, seçimlerin ardından geçen bu 2 yıllık sürede, seçimlerde gece-gündüz demeden fedakarca çalışan gençlerimize ve partililere verilen sözlerin seçimden sonra neden tutulmadığını, haklarının savunulmadığını ve yüzlerine bile neden bakılmadığının da hesabını sorabilseydi.
Buradan yolda selam bile vermediğiniz, verdiğiniz vaatleri yerine getirmek bir yana bir tebessümü bile esirgediğiniz, seçim bittikten sonra unuttuğunuz o genç arkadaşlarıma ve kardeşlerime sözüm olsun ki, onların haklarını her mecrada sonuna kadar savunacağıma meclisin önünde şerefim ve namusum üzerine yemin ediyorum.
İstifam sonrasında bana gönderme yaparak "Atatürk'ün emanetine sahip çıkacağına" dair paylaşım yapan kişiler de, keşke bu tepkilerini benden önce, Atatürk'e "kefere" diyen adam genel başkan yardımcısı yapıldığında, en büyük örgütün başındaki kişi "Atatürk demeyi uygun bulmuyorum" dediğinde de gösterebilselerdi.
Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak sözle değil; O'nun fikirlerini, ideolojisini iktidara taşımakla olur. Atatürkçülük, ne CHP'nin ne de başka bir siyasi partinin tekelinde değildir, her vatandaşın gururu ve onuru olmalıdır; kaldı ki partideki gerçek Atatürkçülerin, partinin öz evlatlarının nelerle karşı karşıya kaldığı benim de bizzat yaşadığım olayla herkesin malumudur.
Artık Atatürkçüler iktidar istiyor ve bunu başaracağız! İlk seçimlerin ardından Atatürkçülerin iktidar olacağına inancım sonsuzdur. Atatürkçü olduğunu söyleyip de Atatürk'ün sözlerini söyleyemeyenlerle yan yana olmanın bir anlamı da yoktur.
"Ne mutlu Türk'üm diyene" diyor; beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, alınan kararların hayırlı olmasını diliyorum.
