Mudanya Mütareke Müze Evi ve Çevresini Koruma Gönüllüsü emekli Tüm General Yaşar Karagöz yaptığı yazılı açıklama ile yasalar gereğince sivil mimarlık örneği tarihi binalarda mühürlenen iş yerlerini temsil eden Mudanya Turizmi ve İşletmelerini Kalkındırma Derneği (MUTİK)'i ziyaret eden siyasileri eleştirdi. Yaşar Karagöz ilgili alanın geleceğe aktarılmasının ancak yasalara uyularak mümkün olacağını vurgulayarak bugüne kadar Mudanya'nın talan edildiğini acak elde ilçenin binde birine denk gelen Giritli Mahallesinin kaldığını vurguladı. Karagöz "Ne belediye, ne siyasi partilerin koştur, koştur ziyaret ettikleri MUTİK'i sayıp daha sonra gelip oy isteyecekleri halkı dinlememelerini, nasıl bizar olduklarını dinleme inceliğini göstermemelerini esefle kınıyorum." dedi.
Yaşar Karagöz'ün Basın Açıklaması Şöyle;
Değerli Mudanyalılar, basın mensuplarımız, Mudanya ve tarihini sevenler,
Gayri menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurul başkanlığının 12.6.1976 gün ve 9256 sayılı kararını bilginize ve özellikle ilginize sunuyorum. O zaman tarihi eserlerin korunması sorumluluğunu taşıyan en yüksek kurum, ''Mudanya'nın tümüyle kentsel sit alanı olabilecek nitelikte korunduğunu ve belediye binasının 3 kattan fazla yapılmaması gerektiğine'' karar veriyor.
Şimdi bir düşünüp çevremize bakalım. Bu kararın o günden bu güne halk ve belediye başkanları korusaydı Mudanya nasıl olurdu? O zamandan bu yana Mudanya maalesef talan edilmiştir. Elimizde kala kala Girit Mahallesi dediğimiz Mudanya'nın bin de birini bile teşkil etmeyen küçücük bir bölge kalmıştır.
Yarın yapılacak toplantıda , Girit mahallesi Bursa Kültür Varlıkları koruma kurulunun gündeminde. Eğer Girit mahallesi ticarete açılırsa elinizde son fırsatta kaçacak ve artık hepimizin sahip olmakla öğündüğü tarihi kentsel sit alanı niteliği kalmayacaktır.
Ne belediye, ne siyasi partilerin koştur, koştur ziyaret ettikleri MUTİK'i sayıp daha sonra gelip oy isteyecekleri halkı dinlememelerini, nasıl bizar olduklarını dinleme inceliğini göstermemelerini esefle kınıyorum.
Gerçekte belediye kayıtları incelendiğinde açıklıkla görüleceği gibi, buradaki işletmelerin bulunduğu binaların imar (3194)ve kültür varlıkları koruma (2863) kanunlarına göre olması gereken yapı ruhsatı, onaylı projesi ve yapı kullanma izin belgesi yoktur.
Ayrıca 4 tanesi mahkemelik, bir tanesin de deniz dolgu olduğu için mahkemeden kal ve yıkım kararı vardır. Tabi ki bunu kimse bilmiyor. Onlar da hakları yeniyormuş gibi tepki veriyorlar. Yani hiçbir yasal statüleri yoktur.
Bu durumda mal sahipleri de kanun önünde suçludur. Koruma kurulu kararı olmasa bile mühürlenmeleri yasa gereğidir. Ben bu işletmeleri gene de kınamıyorum. Belediye başkanı, buna bir çözüm bulabilir Yıldız tepe'de inşa ettiği çekim merkezini bir an önce bitirip orada bu işletmelere öncelik verebilirdi.
Eğer bu bölgede elinizden çıkarsa sonra dizinizi döveceğinizi, çocuklarınızın ve torunların sizi ''siz niye buralara sahip çıkmadınız ?'' diye soracak.
Örnek mi yok ; rahmetli Hayri İpar, kendi cebinden para harcayarak binayı satın alıp çevresini açtırmadı mı? Bütün eski eşyaları paralarını verip satın alıp müzeye orijinal eşyayı koymadı mı? Şimdi size düşen para harcamak değil sadece sahip çıkmak ve bu bölgedeki hakkınızı aramaktır.
Sonra kendinizi af etmeyecek, çocuklarınıza mahcup olacaksınız.
Yarın kurulda gündeme gelmesi beklenen ''imar planı revizyon değişikliğini '' takip edin. Tabi ki biz her türlü yasal hakkımızı kullanıp bu bölgeyi korumak için hukuk mücadelemize sonuna kadar devam edecek, bu tarihi bölgeye Mudanya sevdalıları adına korumaya devam edeceğiz.
Takdirlerinize saygılarımla sunarım.
Yaşar Karagöz
